Süren Terim'e ateş püskürdü

Galatasaray’ın, UEFA Kupası’nı 10 yıl önce aldığını ve o günden bu yana hiçbir Türk takımının bu başarının yanına bile yaklaşamadığını belirten efsane başkan Faruk Süren, “Bu takımın mevcut kadroyla ligde rahat şampiyon olması gerekiyor. Avrupa Ligi’ni kazanmak da hayal değil. Öncelikle takımda uyum sağlanması gerekiyor” dedi.

Türk futbol tarihinin kulüpler bazındaki en büyük başarısını kazanan takımın başkanıydı Faruk Süren. Kimi eleştirdi, kimi suçladı, ancak bunların hiçbiri onun döneminde G.Saray’ın kazandığı başarıları gölgeleyemedi.

Sarı - Kırmızılı takım UEFA Kupası’nı alalı 10 yıl oldu ancak o günden bu yana hiçbir Türk takımı o başarının yanına bile yaklaşamadı. Dile kolay, görev yaptığı 5.5 yıl içerisinde G.Saray 4 yıl üst üste lig şampiyonu olurken 2000 yılının Ağustos ayında ‘Dünyanın En İyi Futbol Kulüpleri’ sıralamasında 1. sıraya yükselmişti. Mütevazılığını her zaman koruyan Süren, Mecidiyeköy’deki bürosunda bulunan UEFA ve Süper Kupa maketleri için “Bunlar artık antika oldu. Yenisini getirmeleri lazım” dedi.

G.Saray’ın efsane başkanı, mevcut kadroyla ligde rahat şampiyon olunması gerektiğini, Avrupa Ligi’ni kazanmanın ise hayal olmadığını söyledi.

‘Bir Hagi ve Popescu yok’

Şu anki kadro Avrupa’da başarı için yeterli mi?

FARUK SÜREN: İyi oyuncular alındı ancak takım olma başarısı henüz gösterilemedi. Yapılan transferlere karşın şu anki kadroda Hagi, Taffarel ve Popescu yok. Takım içindeki bazı arkadaşların yetenekleri olduğundan fazla varsayıldı. Orada aksaklıklar oldu. Baros’un sakatlığı, Jo’nun transferini zorunlu kıldı.

Mesele iyi oyuncularla iyi bir takım yaratmak. Takım olduğunuz zaman oyuncular birbirini anlayacaktır. Elano Brezilya milli takımının direkt oyuncusu ancak biz tam verim alamıyoruz. Henüz uyum sağlayamadı. Yerli oyuncularımız çok iyi. Gençlere fırsat tanımalıyız. Özellikle Arda’yı iyi yönlendirmek gerekiyor. Biraz parlayınca genç çocuk ‘Ne oldum’ havasına giriyor, performansı düşüyor. Büyük paralar onu şımartabilir, dengesini kaybedebilir. Sonuç olarak daha 23 yaşında genç bir insan, makine değil.

Riva ve Seyrantepe’yi nasıl değerlendiriyorsunuz?

F.S.: Seyrantepe gelirleri arttıracak. Riva projesi de kulübe büyük bir gelir getirecek. Bu sistemi profesyonel bir yönetim idare etmeli. Profesyonel bir kulüp amatör yöneticilerle idare edilemez. Yöneticilik nitelikleri ağır basan, bu tür rakamlarla uğraşmayı bilen insanların yönetime gelmesi lazım. Polat’ın yeni yönetimini buna göre oluşturacağını düşünüyorum.

‘Rijkaard bir fenomen’

Teknik heyet sizce doğru seçim miydi?

F.S.: Rijkaard fenomen bir hoca. Genç kuşak teknik direktörler arasında en iyilerden biri. Neeskens de çok iyi bir 2. adam. İyi bir ekibimiz var. Kondisyon antrenörleri de çok önemli. Yönetim, teknik heyet konusunda iyi bir seçim yaptı. Ancak onlardan mucize beklememek lazım. Takımda bazı aksaklıklar var. Özellikle savunmada daha dikkatli olunması gerekiyor. Çok gol yiyoruz.

Liseli-lisesiz ayrımını nasıl buluyorsunuz?

F.S.: Bu ayrım son derece yanlış. G.Saraylı her zaman G.Saraylıdır. O liseye gitmiş olması kulübe olan bağlılığının ölçüsü değildir. G.Saray Lisesi’ne gitmiş olan kişinin tüzüksel bir üstünlük sağlaması Dernekler Kanunu’na da aykırı. G.Saray tarihinde bu tip ayrımlar ne yazık ki yapılmış, bunlar kulübe zarar vermiştir. Şu anki yönetimi başarılı buluyorum. Başkan müthiş gayret sarfediyor. Bütün mesaisini G.Saray için harcıyor. Yöneticiler başkanın yükünü hafifletmeli. Mart ayında yapılacak seçimlerde Polat’ın her türlü projeyi takip edecek yeni bir ekip oluşturmasını bekliyorum.

‘GELECEKTEN AVANS ALIYORUZ’

Kulübün 250 milyon dolara yakın bir borcu var. Stadın gecikmesi de önemli bir problem. Bugünkü yönetim gelecekten avans alıyor. Futbol A.Ş-Sportif AŞ birleşmesinde kullanılacak olan paranın bir miktarıyla Türk Telekom Arena’dan isim hakkı için alınan ücretin bir miktarı bugünkü işlemler için harcanıyor. Ben görevi bıraktığımda kulübün borcu toplam 55 milyon dolardı. Bunun sadece 13 milyonu banka borcuydu. Adnan Polat ise 210 milyon dolarla kulübü devraldı. Bu da aradaki 7 yıllık süredeki zararı ortaya çıkarıyor.

‘CANAYDIN’A LOCA YANLIŞ’

Canaydın’a Türk Telekom Arena’da loca hediye edilmesini yanlış buluyorum. Üstün ne oldu? Ayrıcalık niçin? Bütün eski başkanlara hediye edilse, mantığını anlardım. Bana loca teklifi gelse de kabul etmezdim. G.Saray’a büyük emek veren futbolculara ayrılık uğurlaması yapılması gerekirdi. UEFA Kupası finalinde kırık kolla formasını terleten Bülent Korkmaz profesyonel değil. O gerçek bir G.Saraylı. Amatör zihniyetle oynuyordu.

‘TERİM TAKIMI TERK ETTİ’

UEFA Kupası’nı aldığımız kadro çok üst düzeydi. Ancak kupayı kazandıktan sonra Fatih Terim takımı terkedip Fiorentina’ya gitti. Emre ve Okan’a kulübe para kazandırmaları için her türlü öneriyi yapmıştık ancak kabul etmediler. Bir heves uğruna G.Saray’ı terkettiler. Daha sonra benim hakkımda kötü konuşmaları da ayrı bir ayıp.

‘GERİYE GİTTİK’

“2000’den sonra ileriye gideceğimize geriye gittik. Biz başarıyı paylaşmayı değil, başarısızlığı paylaşmayı seven bir toplumuz. G.Saray o başarıyı elde ettikten sonra sürekli sistemin bozulması için hareketler yapıldı. Benim G.Saray’ı satın almak istediğime dair saçma iddialar ortaya atıldı.”